5 Aralık 2011 Pazartesi

öyle ya da böyle kötüsün ...

Hava güneşliymiş ama rüzgar da esiyomuş, seni seviyomuş ama kalpte kırıyomuş neymiş efendm gözünden sakındığındanmış bu kırmalar dökmeler. Dert nedir anlamam ulan ben mi fazla iyimserim polyanna mı olacam insanların başına yoksa onlar mı hayattan zevk almak yerine dünyayı zindan etmeyi seçiyolar.Bi konu olur anlatırsın anlatırsın ,sonra yine anlatırsın ama değişmeyen değer yargılardan önüne örülmüş duvarı geçemezsin. Ne anladım ben bu işten hani insanlar koklaşa konuşa öhööm pardon konuşa konuşa şeetiyodu işte her neyse anladınız siz onu.İnsanoğlu neden kötülüklerden, çirkin sözlerden alıkoyamaz ki kendini, neden o diline kilit vurmayı beceremez çok mu zor sanki sayıp söveceğine susup bi erdem sahibi olmak. Ne bileyim acayip neden güzeli varken olayın insanlar  iyiolmak yerine kötü olmayı istesin ki anlaşılabilemez bi olgu :D yeni kelimeler türetmece :D yazmaya son gaz ama net madurluğundan yayınlamaya zaman az :D

27 Kasım 2011 Pazar

arada günlükler de lazım :)

İşsizlik sorunundan kafayı yemek üzere olan , memnuniyetsiz ,pislik bi insan gibiyim bugünlerde. Normalde görseniz tanıyamazsınız neşeli, sevecen, enerji bombası gibi bi insan tükendi sanki poooff . Amk hayata sövsen, babanla kavga etsen geçmeyen şeyler işte.Hayatı yaşamayı o kadar çok seven bi insanım ki yolda biri çevirse Allah n seversen gel bi derdim var dese oturur saatlerce ona çözüm ararım, dağ bayır gezerim ne ararsan var :     -Badanacı :)                                                                                                                                                       -Oduncu :) (taşıma,kesme,yükleme,dizme)                                                                                                                                                             -Ev işlerci (temizlik,yemek,her ne dersen )                                                                                                                                                                 -Uyumcu                                                                                                                                                                                                                                                                 O kadar çok ki yazmakla bitmez .. bu aralar çok sınanıyorum hayat tarafından. Ben köklerimi salmaya çalışırken hayatın içine o beni başından savmaya çalışıyo edepsiz. Ama bende pes edece göz yok bilesin sözüm ona hayat valla elimde kalırsın, etrafımda dönersin de bu sefer ben seni istemem kulağna küpe yani :P Şimdi dostuma vakit ayırmam lazım yine yazcam bekleyin beni patlak mısır yehhuuuuu :D başarılısın gangaa yok ganga o senin başarılılığın "not face den esintilendim "

ASLINDA HER ŞEY Bİ HİÇ MİYDİ?


Karanlıkların içinde kaybolmuşluğum-dan çektim çıkardım bu duyguları. Her an daha bi zifirileşen ve her saniye etrafımdaki her şeyi yok eden bi geceden geldiler.Sesim çıkmadı, çıksa da duyulmadı. O zindan dan  izledim içimdeki şehirlerin yıkılışını, odalarından çıkan misafirlerin beni terk edişini.Kendi kendiliğimde, bi başıma hissedemediğim acılar içinde yok olurken buldum kendimi. Saniyeler olamayan hayattan, huzurdan bir şeyler koparırken ben sadece sustum  ve sessizliği dinledim. Işık yok, his yok, kimse yok. Yalnızlığın adı bile uzaktı.Birileri vardı ama yoktu sanki. Karanlıktan korkan küçücük bi çocuk gibi pusmuş, çökmüştüm kendi içime. İçimde ne ben vardım ne de benden eser. Sanki yaşanan yıllar , yürünen yollar , alınan nefes yoktu. Bir ben vardım, bi de  yokluğun hissedilmeyişi. Gözümün önünden film şerdi gibi geçecek bi hayat, hatırlayınca güleceğim anılar çalınmıştı benden. O an gidesim geldi işte kendimden , benliğimden, her şeyden ama nasıldı ? İnsan kendini geride bırakıp nasıl yalnızlığa hiçsizliğe soyunabilir ki? Bu kez de bitmeyen sorular bitmeyen cevaplar muamma girdabında boş boş döndürüp savurdu beni. Farkında olmadan koynuna atladığım hiç ten bir karanlık duman çektim içime ciğerlerimden yüreğime, tüm benliğime kadar siyah bir pus oldum gittim benden zerre zerre karıştım hayata .. Emre Demirci içimden sana hediye etmek geldi.

16 Kasım 2011 Çarşamba

BİR DOSTA

Öyle tek kelimeyle bitmeyen bir şeydi bizimkisi.Günler, aylar, yıllar hatta kişiler bile girdi araya ama birbirimizi daha çok tanıdık onlar sayesinde. Perçinledik dostluğumuzu.Güven kalbimizdeki sıcaklığı koruyan çeper oldu.Sevgi besledi, yeşertti bizi, her geçen gün cennetten bir bahçenin kapılarını açıyor hala.Yeri geldi kırdık, kırıldık ama birbirimzi anlamaya engel değildi bu küçük şeyler.Hani sırtını hiç düşünmeden, sendelemeyeceğine emin olarak yasladığın, gölgesinde dinginleştiğin çınarlar vardır ya ; işte sen öylesin.Benim yükümü hafifletensin.Yerin ayrı, sen ise bambaşkasın.Bütün tanımlara, bütün çizgilere inat kendin gibi, değişmeden, ödün vermeden başarıyosun.DOSTLUK, sana baktığımda gördüğüm şey işte. =)

15 Kasım 2011 Salı

...

İlk adımım üç noktayla başlamak olsun dedim yazmaya. Hiç bitmesin bu içimdeki tutku ...
İnsanın hani canı çok acır da acısını atmak istercesine ağlar ya hıçkıra hıçkıra, bu biraz fazla duygusal bir benzetme olsa da yazmakta içimdeki kiri pası söküp atıyor beni arındırıyor sanki.Yazıyorum, yazıyorum... Sonra susuyorum ve sessizliği dinliyorum. Bir arkadaşım önerdi, madem yazıyorsun sessizliği dinleme insanların yorumlarını dinle dedi bende acemice atladım hemen balıklama :) Nasıl mı olur? Biraz alışırsam süper olur kanımca ;)
Acayip bi duygu blog yazmak bence.Yeni başladığımdan mıdır bilemedim çok kastım kendimi :D Böyle bi kibarlıktan kırılma çabaları falan normalde hiç huyum değildir daha rahat ve de daha doğal davranabilen bir insanım ama ceee eee sihirli değnek çarptııı hooop düştüm başım taşlardan yarıldı. Bu girişi hakettiniz mi onu da bilmem ama bildiğim birşey var söz değişeceğiiim beni bırakmayın nolur :D yeni yazılarımlaa geri geleceğiim belki bugün belki yarından da yakın :D